‘Bize benzemeyeni neden sevmiyoruz?’ diye sordu Nisa.
Roko şöyle cevap verdi:
‘Çünkü dünyanın sadece bize ait olmadığını hatırlatıyor. Onun yüzüne baktığımızda bize ait olmayan bir şeyi görüyoruz. Sandığımız gibi mükemmel değil de eksik olduğumuzu anlayınca, kendimizi zayıf ve çaresiz hissediyoruz. Zorbalar da böyle ortaya çıkıyor. Kendilerine benzemeyeni bunun için yok etmek istiyorlar. Eksik olduklarını unutabilmek için.’
Ah ne çekti çocuklar şu zorbalıktan. Kim bilir mağdurlar ne nasihatler dinledi ‘Kendini koru! Kendine güven!’ diye. Kim bilir zorbalar ne azarlar işitti etrafından ‘Sen ne biçim çocuksun!’ diye. Onlara yaşadıkları durumu hiç bu dille anlatan oldu mu acaba?
Kitap siparişlerim geldiğinde kutuda elimi attığım ilk kitap bu oldu. Çünkü tanıtım yazısında ‘mutluluk ve sonsuzluk üzerine felsefi gündüz düşleri’ şeklinde bir açıklama vardı. Pek de alışık olmadığımız bir çocuk kitabı konusu değil mi? Ama bence çok daha fazlasına ihtiyacımız var. Felsefe dendiğinde çoğunluğunda tüyleri diken diken olan bir toplumuz neticede, bunu inkar edemeyiz. Biz kendi doğrularımızı nasıl bulduk, hayatı nasıl öğrendik veya öğretildik bunları bir kenara bırakıp çocukların da bağımsız birey olduğunu kabul edersek, onları sorgulamaya teşvik etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Üstelik merak ve hayal gücü dediğimiz, biz yetişkinlerde yavaş yavaş körelen iki nimet onlarda bolca varken. İşte bu kitap belki başlangıç için size keyifli bir basamak olabilir. Kitap günümüz apartman çocuklarından biri olan, biraz yalnız, vaktini çoğunlukla odasında geçiren 8 yaşındaki Nisa’nın ve görmüş geçirmiş karga Roko’nun arkadaşlık kurup hayata dair sohbetlerini içeriyor. Aslında pek çok çocuğun sorguladığı, rutininde karşılaştığı durum ve problemlere yönelik sorular çok sade bir dille anlatılmış. Roko zamanla farkında olmadan Nisa’nın akıl hocası oluyor, ama kesinlikle bir öğretmen gibi değil! Mesela Nisa, Roko sayesinde zorba çocuklara başka bir gözle bakmaya başlıyor. Çocukluk fotoğrafındaki Nisa ile şimdiki Nisa’nın aslında aynı kişi olmadığını, deneyimler ve anılarla birlikte değiştiğini fark ediyor.
Yazar Meltem Gürle hem edebiyat hem felsefe eğitimi almış. Tam da çocukların ihtiyacı kadar soruyu sorup kenara çekiliyor. Asla didaktik mesajlar yok. Var olan 13 hikayenin de açık ve anlaşılır dilde olması çocuklar için ‘üzerine düşünmeyi’ kolaylaştırıyor, sıkıcılık ve karmaşıklıktan uzak tutuyor. Roko Nisa’yı öyle bir düşündürtüyor ve içsel farkındalık kazanmasını sağlıyor ki dilinin naifliğine ve kıvrak zekasına özeniyorsunuz. Çünkü çocuklar özellikle böyle varoluşsal sohbetlerde sizi fark etmeden alt edebilir! Ben çocukların keyifle okuyacağını, onlara yeni bir pencere açacağını düşünüyorum. Ve kesinlikle kitabın devamı gelmeli!
- 8 yaş ve üzeri
Roko ile Konuşmalar
Yazar: Meltem Gürle
Resimleyen: Zeynep Özatalay
Yayınevi: İletişim Yayınları
Basım tarihi: Nisan 2018