“Söylesene büyük büyükanne, tüm hayallerini gerçekleştirdin mi?
Sanırım çocukluğumda ve yetişkinliğimde kurduğum tüm hayalleri gerçekleştirim. Sadece denizi göremedim. Yapabilirdim aslında, fakat gitmeyi hep erteledim ve artık bacaklarımda beni götürecek derman yok.”
Ali birlikte yaşadığı büyük büyükannesinin bu hayalini duyduğunda aklından geçen tek şey onun bu isteğini yerine getirmek oldu. ‘’Gidiyorum. Sana denizi getireceğim.’’ dedi. Nasıl yapacağı, ne kadar süreceği, başarılı olup olamayacağı konularında ise hiçbir fikri yoktu. Çölün sınırında yaşıyordu, geceleyin evinin damına çıktığında sonsuz gökyüzünü ve sonsuz sayıdaki yıldızları izliyordu. Hep büyükannesiyle birlikte. Ancak büyükanne artık yılların izlerini taşıyor, her geçen gün biraz daha ağır geliyor ona. Sonsuzluğu izlerken bile sanki bin yaşında gibi görünüyor.
Ali korkusuz ve kararlı bir çocuk. Hesaplamalarına göre 4 günde gidip gelecek. Alıyor eline denizi getireceği kovasını, biraz da hurmayla suyunu düşüyor yollara. Ayrılık zor. Ne olacağı belli olmaz. ‘’Daha hızlı daha hızlı’’ diye diye yürürken bir yandan da tedirginlik yok değil. Ama sonra önünde uçsuz bucaksız uzanan denizi gördüğünde, deniz sakin sakin ayaklarını ıslattığında bunun her şeye değdiğini anlıyor. Denizi izliyor, dinliyor, kokluyor. Ancak yine de aklından çıkmayan bir şey var; buraya kendisi için gelmedi, bir sözü var ve bir an önce geri dönmeli. Kovasına doldurduğu denizle tekrar yola koyuluyor.
Tanıtım yazısında geçen ‘’Birini mutlu etmek için neler yapabilirsiniz?’’ sözü aslında tam olarak kitabı anlatıyor. Artık büyükannesinin yaşlandığını ve belki de yaşamak için sayılı günlerinin kaldığını içten içe fark eden bir çocuk, sevdiğini mutlu etme arzusu… Bu arzunun peşinde cesaretini toplamak, elinden gelenin en iyisini yapmak, pes etmemek, günün sonunda sevdiğinizin yüzündeki minneti görmek ne kıymetlidir değil mi? Çocuklar için de aynı şekilde, yeter ki kendilerini değerli hissetsinler.
Sevmeyi, fedakarlığı, azmi böyle sıcacık hikayelerle sıcacık resimlerle anlatan kitapların yeri bir başka bence. Çünkü bir çocuk kitabında dil kadar resimlerin de önemli olduğunu, resimlerin hikayeyi güçlendirdiğine inanıyorum. Artık piyasada benzer temalarda, ‘’pedagog onaylı’’ olduğu belirtilen; fakat bence samimiyetten uzak, didaktik yapılı, görsel anlamda tatmin etmeyen kitaplar da çokça mevcut. Seçeneklerin çok olması bir bakıma avantaj denilebilir ama çocuk kitaplarının birincil hedefinin çocuğa keyif vermesi olduğunu düşünüyorum ve malesef bazı kitapların hedefi bu olmuyor; yeni bir davranış kazandırma ya da bir şeyler öğretme telaşında oluyor. Ben bu kitap gibi resimlerle hikayeyinin kaynaştığı, samimiyetin olduğu, kalpte bir yerlerde dokunan, yüzde bir gülümseme bırakan kitapların çocukların daha çok ilgisini çekeceğine inanıyorum. Keyifli okumalar.
*4 yaş ve üzeri
Bir Damla Deniz
Yazar: Ingrid Chabbert
Çizer: Guridi
Yayınevi: Uçanbalık Yayınları
Basım Tarihi: Eylül 2018