Yayınladığı çeviri eserlerle dikkat çeken Pegasus Yayınları yeni kitaplarıyla raflarda yerini alıyor.
Kristin Hannah’ın “Büyülü Fırtına”, R.S. Pateman’ın “Reenkarnasyon”, Lynn Weingarten’ın “Güzel Kızların İntihar Notları”, Andrew Smith’ın “Çekirge Ormanı”, Alice Sebold’ın “Cennetimden Bakarken” ve Jennifer L. Holm’un “On Dördüncü Mucizem” kitapları Pegasus Yayınları etiketiyle okurlarla buluşuyor.
Büyülü Fırtına
Bazen büyük felaketler aşka kapı aralar…
Alaina Costanza’nın hayatı büyülü şimşeklerin çaktığı fırtınalı bir gecede tamamen değişir. Aşk romanları yazarı, bir çocuk annesi ve geçmişte çok zor bir hayat yaşamış Alaina, bahçesine düşen yıldırımla gözlerini bir yüzyıl öncesinde açar ve kendi kitabındaki kahramanlardan biri olan tehlikeli kanun kaçağı Killian tarafından kaçırılır. Çok geçmeden Killian ve Alaina’nın karşılaşmasının bir tesadüf olmadığı ortaya çıkar. Alaina, Killian adındaki katili yalnızca hayal gücünün bir ürünü olarak var etmemiştir; onların buluşması, kavrayamayacakları kadar büyük bir gizemin zaman ve mekânı aşan gücüyle mümkün olmuştur.
Fakat her büyünün bir bedeli vardır… Aşkı, tutkuyu ve kaderi anlayacakları ölümcül bir yolculuğa çıkan Alaina ve Killian artık büyük fedakârlıklarda bulunmak ve zamanla savaş vermek zorundadır.
“Gerçek aşkın büyüsüne dair tutkulu bir hikâye.” —Romantic Times
“Doğaüstü öğeleri ve aşkı bir araya getiren Hannah, okuyucularına bir kez daha başka bir dünyaya adım atma şansı sunuyor.” —Library Journal
“Büyülü Fırtına kalbinizi sevgiyle titretmeyi başarıyor. Kitaplığınızda bu roman için güzel bir yer açın.” —Rendezvous
Reenkarnasyon
“Soluksuz okuyacağınız enfes bir kurgu.” —Literary Review
Amy Archer on yıl önce kaybolmuştu. Şimdi geri döndü. Hem de on yıl önceki haliyle…
31 Aralık 1999’da evinin yakınlarındaki oyun parkında kaybolan on yaşındaki Amy’nin hayatta olup olmadığı bile belli değildir ve yaşanan bu olay annesi Beth ile babası Brian’ı perişan etmiştir.
Kızının kayboluşunun onuncu yıl dönümünde Beth hâlâ yaşadığı kederle ve kızını bulamamış olmanın verdiği dehşetle tek başına baş etmeye çalışmaktadır. Ancak korku ve kafa karışıklığı daha yeni başlamaktadır çünkü kapısını çalan ve Amy’nin başına ne geldiğini bildiğini iddia eden bir yabancı, Beth’in dünyasını altüst etmektedir.
Beth esrarengiz bir şekilde kayıp kızının ikizi gibi görünen bir kızla tanıştırılır ve bu kız sadece Amy’nin bilebileceği şeyleri bilmektedir: en sevdiği oyuncağının adı, isminin baş harflerini kazıdığı yer, Beth’in kahvaltıda yemeyi sevdiği şeyler gibi. Ama o kızın Amy olması mümkün değildir çünkü küçük kız on yıl geçmesine rağmen hiç büyümemiştir.
Beth, kızı Amy’nin başına gerçekten ne geldiğini öğrenmek istiyorsa inandığı her şeyi sorgulamaya ve akıl sağlığının sınırlarını zorlamaya mecburdur.
“Sürükleyici ve sürprizlerle dolu bir kurgu. Özgün bir üslup. Karakterlere, mekânlara ve modern dünyaya dair öyle çarpıcı detaylar var ki her sahne sanki gözünüzün önünde cereyan ediyormuş gibi geliyor.” —We Love This Book
“Kimlik ve çocuk istismarı gibi karanlık temaları mercek altına alan yenilikçi bir gerilim romanı.” —The Bookseller
“Elinizden bırakamayacaksınız. İnsanın hem yüreğine dokunan hem de tüylerini diken diken eden bu çıkış romanı, R. S. Pateman’ın kaleminin gücünün kanıtı.” —Woman’s Way
“Sırlar ortaya dökülüp olay örgüsü ilerledikçe ve karakterlerle ilgili beklenmedik gelişmeler oldukça kitabın sonuna gelmeyi iple çekeceksiniz. Mutlaka okunması gereken bir eser!” —Irish Examiner
Güzel Kızların İntihar Notları
Birinin sizi aklınızdan geçeni anlayacak kadar tanıması ya sevgiyle açıklanabilir ya da saplantılı bir ruhla…
June ve Delia bir zamanlar çok yakın arkadaşlardır. Birbirlerini erkeklerden, ailelerinden ve diğer her şeyden daha çok önemseyecek kadar. Aralarındaki aşktan da öte bir bağdır; paylaştıkları milyonlarca sır. Ama bir gece her şey tersine döner. Ve June sabahın soğuk mavi ışığı etrafı aydınlatırken artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını anlar.
Bir yıl sonra Delia hayatını yitirdiğinde herkes kendini yaktığını söyler. Bunun bir intihar olduğu düşünülse de June eski arkadaşının öldürüldüğünden emindir ve gerçeği bulması gerektiğini bilir. Ama gerçek düşündüğünden çok daha karmaşıktır…
“Heyecan dolu ve çok yönlü bir roman.” —The Bulletin of the Center for Children’s Books
“Nabzınızı hızlandırıp sizi nefessiz bırakan bir maceranın yanı sıra genç kızların arkadaşlıklarına dair karmaşık, korkusuz ve yürek burkan bir inceleme. Sevgiye, melankolik kişilere ve insanı kurtarabilecek ya da sonunu getirebilecek saplantılı ilişkilere dair unutulmaz bir roman.” —Robin Wasserman
Çekirge Ormanı
Gerçek bu. Tarih bu. Dünyanın sonu geldi. Ve hiç kimsenin bundan haberi yok. Ne demek istediğimi anlayacaksınız.
Iowa’daki küçük bir kasaba olan Ealing’de yaşayan Austin ve en iyi arkadaşı Robby durdurulamaz bir orduyu yanlışlıkla serbest bırakır: Sadece iki şey yapmak isteyen, AÇ, AZGIN, BİR SEKSENLİK PEYGAMBERDEVELERİNDEN oluşan bir ordu.
Dev böcekler, deli bir biliminsanı, muhteşem bir yeraltı sığınağı, sonu pek de parlak görünmeyen bir aşk üçgeni ve bol miktarda kafa karışıklığıyla apokaliptik bir romanın tüm özelliklerini taşıyan bu eser dünyanın sonunu anlatmaktan çok daha fazlasını yapıyor. Komik, içten ve incelikli anlatımıyla ergenlik, ilişkiler, arkadaşlık ve elbette erimiş testisler ve genetiğiyle oynanmış mısır gibi olağandışı konulara da yenilikçi bir bakış sunuyor. Hormonlarla dolup taşan, sevecen, entelektüel, epik bir yolculuğu anlatan garip bir hikâye.
Michael L. Printz Onur Ödülü, 2015
Boston Globe-Horn Kurgu Kitap Ödülü, 2014
“Dobra. Tuhaf. Zekâ işi ve heyecan verici.” —Rolling Stone
“Sonun tarihini yazarken Smith de tarihe geçmiş olabilir.” —John Corey Whaley, Michael L. Printz Ödüllü yazar
“Çekirge Ormanı havalı/tutkulu, gey/hetero, dişil/eril, absürt/gerçek, komik/içten, geçmiş/gelecek, hafif/derin bir başyapıt. Orijinal, tuhaf, seksi, ufuk açan ve tartışma yaratacağı garanti bir eser.” —Michael Grant, The New York Times çoksatan yazarı
“İncelikli, tuhaf, komik ve hüzünlü. Tamamen orijinal.” —The San Francisco Chronicle
“Orijinal, içten ve olağanüstü. Edebiyatın sınırlarını zorluyor.” —School Library Journal
“Smith’in kara mizahla dolu sınır tanımaz öyküsü, kişiselliğin ve küreselliğin kesiştiği noktalar ile tarihin günümüzdeki ağırlığına dair önemli çıkarımlar yapıyor.” —Publishers Weekly
“Absürdist bir Middlesex gibi ve bu harika bir şey.” —Entertainment Weekly
“Seksi, kanlı, komik ve taze bir soluk getirircesine amoral.” —Jake Shears, Scissor Sisters’ın solisti
“Andrew Smith tanıdığım en cesur yazar. Çekirge Ormanı son on yılda okuduğum en zekice yazılmış ve ilginç kitap. Tam bir başyapıt.” —A. S. King, Michael L. Printz ödüllü yazar
“Çekirge Ormanı dünyanın sonuna dair bir roman. Bir de diğer her şeye.” —Alex London
“Eksantrik mizahtan, sivri cümlelerden, insanların karmaşık doğası ve açıklanamaz hareketlerine dair ince yorumlardan hoşlanıyorsanız Smith’in cesur, tuhaf ve güzel romanını siz de seveceksiniz.” —The Boston Globe
Cennetimden Bakarken
“O kadar iyi yazılmış ki canınızı yakacak. Okuyucular son sayfa bittikten uzun süre sonra bile etkisinden kurtulamayacaklar.” —Los Angeles Times
“Soyadım Salmon’dı, balık adı gibi; ilk adım Susie. 6 Aralık 1973’te öldürüldüğümde on dört yaşındaydım. Katilim bizim semtten bir adamdı. Annem onun bahçesinin kenarlarına ektiği çiçekleri sever, babam arada bir onunla gübrelerden konuşurdu.”
Susie Salmon bize bunları cennetinden anlatmaktadır, okul bahçesine benzeyen, güzel salıncakların, arkadaşların ve yeni gelenleri okula alıştıracak danışmanların olduğu bir okul bahçesine benzeyen cennetinden. Orada istediği her şeye anında ulaşabilir, ulaşamadığı tek şey ise en büyük arzusu olan yeryüzündeki sevdiklerine kavuşmaktır.
Susie ölümü sonrasında eskiden mutlu olan aile bireylerinin çektikleri acıları, nasıl birbirlerinden ayrı düşüp yalnızlaştıklarını ve bu trajediyle nasıl başa çıktıklarını cennetinden izlemeye başlar. Yıllar içinde arkadaşları ve kardeşleri büyür, âşık olur ve onun asla deneyimleyemeyeceği şeyler yaşarlar. Ancak hayat Susie için henüz bitmemiştir…
Yaşam ve ölüm, anılar ve unutmayla ilgili bu güçlü ve etkileyici roman, çıktığı andan itibaren bir klasik haline gelmiş ve 2009 yılında Peter Jackson tarafından sinemaya uyarlanmıştır.
“Sebold bu romanda harikalar yaratmış. Sırrını ise kitabı bir solukta okutacak temposuna, rüya âlemlerinden çıkma cümlelerine, en çok da yazdıklarını gerçekten yaşamasına borçlu.” —Entertainment Weekly
“Susie’nin kitap boyunca anımsadığı küçük detaylar bize hayatın ne kadar mucizevi, tatlı, eğlenceli ve şaşırtıcı olabileceğini hatırlatıyor.” —Publishers Weekly
“Alice Sebold büyülü, çarpıcı, unutulmaz bir romana imza atmış.” —Isabel Allende
“Sebold’ın romanı büyük bir yetenek, çekicilik ve cesaret gösterisi. Eşine az rastlanır bir yazar.” —Jonathan Franzen
“İnsanı derinden etkileyen, kendini bir çırpıda okutan bir roman. Cennetimden Bakarken ölümden sonrasıyla ilgili daha önce rastlanmamış bir portre sunuyor. Kitabı beş saatte bitirdim ve bitirdikten sonra bile etkisinden kurtulamadım.” —Sunday Telegraph
“Eşi benzeri olmayan, güzel ve sert bir yazım tarzı… Cennetimden Bakarken bir oturuşta okumak isteyeceğiniz kadar sürükleyici, ince bir zekâyla yazılmış, ustalıkla oluşturulmuş ve her anı merak ettiren bir roman.” —Times
“Başından sonuna büyülü bir atmosferde geçen şairane, yumuşak ama aynı zamanda insanın kanını donduran bir roman.” —La Vanguardia
“Cennetimden Bakarken affetmenin ve sevginin, intikamın üstünde olduğunu bize hatırlatıyor.” —Chicago Tribune
“Ölülerimiz bizi hiçbir zaman tam olarak bırakmaz, Cennetimden Bakarken bunu anlatmanın çok zarif bir yolunu bulmuş.” —Evening Standard
“Bir romanın korkunç bir trajediyi alıp umut dolu bir öyküye dönüştürmesi nadir rastlanan bir şeydir. Cennetimden Bakarken kitap bittikten uzun süre sonra bile sizinle kalacak.” —Daily Mail
On Dördüncü Mucizem
“Kalplerinizi ısıtacak bir roman.” —The New York Times Books Review
Galileo. Newton. Salk. Oppenheimer.
Bilim dünyayı değiştirebilir.
Peki ya doğa yasalarına karşı gelirse?..
On bir yaşındaki Ellie değişimden hiç hoşlanmaz. Beşinci sınıfı özler. Eski en iyi arkadaşını özler. Hatta yakın zaman önce ölen japonbalığını bile özler. Sonra bir gün tuhaf bir çocuk çıkagelir. Bu, emirler yağdıran, huysuz biridir ve ne ilginçtir ki Ellie’nin ölümsüzlük takıntılı biliminsanı büyükbabasına çok benzemektedir. Bu sivilceli çocuk gerçekten Ellie’nin büyükbabası Melvin olabilir mi? Sonunda gençlik formülünü geliştirmiş olması mümkün mü? Ellie bu sıradışı çocuğun yardımıyla hayatın sırrının dünyayı durdurmak değil, onunla birlikte dönmeyi başarabilmek olduğunu öğrenecektir.
Jennifer L. Holm, çocukları bilimin renkli dünyasına davet ediyor. Çevreyi gözlemlemenin önemini, görünüşün yanıltıcı olabileceğini ve en önemlisi, yeterince istenince her şeyin mümkün kılınabileceğini eğlenceli anlatımıyla okurlarına sunuyor.
“Eğlenceli ve sıcacık anlatımıyla Holm, hayat, arkadaşlık ve hayalleri gerçekleştirmeye dair, okurları her şeyi yapabileceklerine ikna edecek bir öykü yaratmış.” —School Library Journal
“Eğlenceli ve birinci sınıf bir kurgu.” —Publishers Weekly
“Unutulmaz… dünyayı keşfetmeye ve olasılıklara açık olmaya yönlendirecek.” —Shelf Awareness
“Gündelik hayattan diyaloglar ve esprilerle kaleme alınmış, hayatın içinden bir öykü.” —Booklist