Özgen Aydos
Twitter: @ozgenaydos
Yönetmen- senarist Onur Ünlü benim için ilk başta “Ah Muhsin Ünlü”ydü. Şairdi. Onun şiirlerini yerin dibine sokanlar da vardı, çok beğenenler de. Ben elbette bilirkişi değilim ama her zaman o şiirleri çok beğenenler tarafında oldum. Ama bu iki çizgi onun hayatında hep oldu, Onur Ünlü’yü ya hiç sevmediler ya da çok sevdiler.
Onur Ünlü: Bir Sürü Endişe; akademisyen Alper Kırklar’ın Onur Ünlü’yle yaptığı nehir söyleşiden oluşuyor. Daha çok Ünlü’nin filmlerine yer verse de biraz çocukluğuna, biraz şiirlerine de değiniyor. Ama Onur Ünlü her zamanki üslubuyla yanıtlıyor soruları; biraz absürt, biraz trajikomik.
Onur Ünlü’nün herhangi bir eseriyle karşılaşanların kafasında oluşan “Bu kafa neyin kafası” sorusuna yanıt veriyor aslında kitap. Ünlü’nün senaryo yazarken aklına gelenleri hiç törpülemeden kağıda aktardığı, seyirciyi çok da fazla önemsemediği ve aslında sinemayı pek de sevmediğini öğreniyoruz. Yani Ünlü ne yaparsa aslında kendi için yapıyor. Galiba işlerinin tüm samimiyeti de burada yatıyor.
Onur Ünlü’yü yakından takip edenler çok para kazanmadığını bilirler. Ünlü, hiç saklamadan hala çok parası olmadığını, bata çıka filmler çektiğini de anlatıyor. Hatta kanser olduğu dönem aklına gelen ilk soru, “Borçlarımı ödeyemeden mi öleceğim” oluyor. Öte yandan Ünlü’nün “Müslüman Onur Ünlü”yü de tanıyoruz. İnançlarının köklerini, neden inandığını ve nasıl yaşadığını da çekinmeden anlatıyor.
TRT’de yayınlandığı dönem fenomen haline gelmiş olan Leyla ile Mecnun adlı dizinin rayting yüzünden değil, Gezi Parkı Olaylarına katıldıkları için bitirildiğini de yazıyor. Bunu açıklamak günümüzde cesur da bir hareket. Olur çünkü, bir daha o kanala iş yapamayabilir.
Ama okudukça anlıyorsunuz ki Onur Ünlü olduğu gibi bir adam, içinden geçeni söyleyen, içinden geçeni yazan, içinden geçeni çeken. Onur Ünlü’nün yaptığı işleri takip eden biri olarak onun bu haleti ruhiyesi beni şaşırtmadı.
Fakat Gidiyorum Bu adlı kitabında yer alan şiirlerinin önce kimse tarafından beğenilmemesi ve Güneşin Oğlu filminin parasızlıktan çektiğini öğrenmem beni şaşırttı. Çünkü ikisi de Ünlü’nün en çok sevdiğim iki kişi.
Onur Ünlü: Bir Sürü Endişe’yi onun filmlerini izlemeden, şiirlerine en azından bir göz atmadan okumamak lazım sanırım. Öbür türlüsü sıkıcı olabilir. Ünlü’yü bilip okuyanlar içinse, “konanmış çesinler çevrelende hotuyor ve kimse bunun farkında değil” dizeleri kahkaha attırıyor.