Özgen Aydos
Twitter: @ozgenaydos
Bir ot olduğunuzu düşünün. Çevrenizin rengarenk çiçeklerle dolu olduğunu düşünün. Dikkat çekmeniz neredeyse imkansız. Bu imkansızlığı da kabul etmişsiniz üstelik. Sonuçta siliksen, renksizsen, seni diğerlerinden ayırt edecek hiçbir özelliğin yoksa sevilmeyeceksin. Bize öğretilen bu. O yüzden bunca telaş, bunca koşturmaca, benliğinden çıkıp başka biri olmaya çalışmak, farklı giyinmek, çok okumak, değişmeyi istemek…
Ama diyor ki Burak Bilgehan Özpek; sen olduğun gibi ol, muhakkak değerini bilen biri çıkacaktır. Muhakkak çok da sevecektir seni. Ama sonrası… Sonrası kitapta.
Mesela çocuksun, bir oyun tutturmuşsun. Çok da mutlusun. Çünkü dünyan ancak çocukluğun kadar. Ama sonra bir gün, biri gelip en iyi oyun arkadaşını gözünün önünde senden çalıveriyor. Aslında niyeti kötü değil, hayat bu. Sen de o vakitten sonra hayatı olduğu gibi kabul ediyorsun. Zorlamıyorsun. Sırf yeni oyun arkadaşın da bir başkasının koluna girmesin diye uğraşıyorsun. Sonra neler mi yapıyorsun? Sonrası kitapta…
Bir memur çocuğusun. Duvarda asılı Türkiye haritasının ücra bir köşesindesin. Lojmanda büyümüşsün. Ama oralı değilsin, oralı olmadığın için de hep ortadasın. Bir sıfır yenik başlamışsın. Kendini sevdirmek için diğerlerinden daha fazla uğraş vermelisin. Yapıyorsun da. Ama sonra bir başkası geliyor, oralı olmayan. Senin krallığını ele geçiriyor. Kızgınsın. Ama susuyorsun. Çünkü krallığını elinden alana aşıksın. Memur çocuğusunuz ama aynı yerde ölene kadar kalmak mümkün değil. Bu aşkın arasına yollar giriyor, zaman giriyor, anlar giriyor ve sonra bir yerde karşılaşıyorsunuz. Sonrası mı? Sonrası kitapta…
Burak Bilgehan Özpek, Ot adını taşıyan öykü kitabında mutluluğu arayanları anlatıyor. Canhıraş, döke kıra, “illa benim olacak o mutluluk” diyenleri anlatmıyor ama. Daha naif, daha nazik olanları anlatıyor. Bu yüzden kahramanlar çokça da kırılgan. Özpek’in kitabını okurken kendimi Ankara’nın bir sokağında yürüyor gibi hissettim. Sakin, kasvetli ve güvenilir. Yolu kaybedebilirim ama yolu kaybetmekten korkmuyorum gibi. Ot; mutluluğu arayan ama mutluluğu bulamamaktan korkmayanların hikayesi.